KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
29 Mart 2024 Cuma
15 °C Kısmen güneşli
Misafir Kalem
Belirtilmemiş

Osmanlı Döneminde Bingöl'de Hayvancılık ve Sanayi

02 EYLÜL 2020 ÇARŞAMBA 09:53
16
9811
1
AA aa

   Sanayi İnkılabına kadar, bütün dünyada olduğu gibi, Osmanlı toplumunun da uğraş alanı ve geçim kaynağının başında tarım ve hayvancılık gelmekteydi. Avrupa 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, her alanda, modernleşmeye ve sanayileşmeye başlamışken maalesef Osmanlı Devleti buna ayak uyduramamış ve 20. yüzyılın başına gelindiğinde birkaç ufak işletme dışında üretimde fabrikasyona geçememişti. Bingöl gibi merkezden (İstanbul) uzak yerleşim birimlerinde üretim, 20. yüzyıla gelindiğinde halâ el becerileri ile yapılmaktaydı.

   Sahip olduğu yaylalar ve ovaları ile bu yaylaları besleyen yağmur ve ovalara hayat veren nehirleriyle Bingöl, tarih boyunca hayvancılık ve tarım için cazibe merkezi olmuştur. Osmanlı döneminde Bingöl ile ilgili detaylı bilgiler veren derli toplu kaynaklar sınırlıdır. İlk zamanlara ait bu kaynaklar daha sınırlı iken 1870'li yıllardan itibaren salnamelerin (yıllıkların) hazırlanmasıyla, diğer kaza ve sancaklar gibi, Bingöl ile de alakalı daha teferruatlı bilgilere ulaşmak mümkün olmuştur. Konumuz olan “Osmanlı Döneminde Bingöl'de Hayvancılık ve Sanayi” ile ilgili ilk bilgilere “1550 tarihli Tapu Tahrir Defteri”nden ulaşmaktayız. (Bknz: M. Söylemez, A. Demir; Çabakçur Livası Nüfus ve İskân) Ancak bu defterde Bingöl ahalisinin uğraş alanları ve geçim kaynakları arasında sadece beslenilen hayvanlar ve tarımı yapılan ürünlere yer verilmiştir. Hayvancılık ile ilgili olarak sadece koyunun ismi zikredilmiştir. El becerilerine dayalı bile olsa sanayiye dair herhangi bir bilginin bulunmadığı defterden, 1550'li yıllarda Bingöl'de yoğun bir hayvancılık faaliyetinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Küçük ve büyükbaş hayvanın yetiştiği Bingöl'de bu dönemlerde hayvancılık kom, çiftlik, yaylak ve kışlaklarda icra edilmekteydi. Konar-göçer olarak yaşayan göçebeler, baharın gelmesiyle kışı geçirdikleri yerlerinden ayrılarak geniş meraların bulunduğu yüksek bölgelere yani yaylalara çıkarlardı. Havaların soğumasıyla buraları terk eden göçebeler, kışı geçirecekleri kışlaklarına dönerlerdi. Günümüzde bu yaylaklardan bilinenleri Tavz, Karacadağ (Pueğ), Mezra-i Az (Vare Kej) ve Çotla yaylalarıdır.

   1898 yılına gelindiğinde Bingöl'de beslenilen hayvanlara dair daha kapsamlı bilgilere ulaşmaktayız. Zira 1898 tarihli Bitlis Vilayet Salnamesi'ne göre Bingöl ahalisi esb (at), ester (katır) merkep (eşek), camus, manda, koyun, keçi, öküz ve inek beslemekteydi. Bazılarının taşımacılıkta kullanıldığı bazılarınınsa etinden, sütünden, yağından, yününden ve sair özelliklerinden istifade edildiği bu hayvanların birçoğu günümüzde dahi köylüler ve çiftçilerce beslenilmektedir.

   “Osmanlı Döneminde Bingöl'de Tarım: Pamuk ve Fındık Üretimi” başlıklı yazımızın içeriğinden anlaşılacağı üzere, bu dönemde Bingöl'de icra edilen sanayi ürünleri hayvancılık ve tarım faaliyetlerine dayalı idi. Bu sanayi faaliyetlerinin modern sanayiye dayalı olmayıp geleneksel el becerileriyle gerçekleştiğini yazımızın başında belirtmiştik. Nitekim 1898 yılında Bingöl'de imal edilen sanayi ürünleri arasında kilim, kıldan yapılan palas ve yapağı yün (kırpılmış koyunyünü) yer almaktaydı. Bunun dışında sarı ve kırmızı boya ile koyun boyası üretilmekteydi. O dönemde Bingöl Kazasının bağlı olduğu Genç Sancağında topraktan kaplar, ağaçtan kaşık ve desti, taştan dibek, kilim, keçe, seccade, terlik, çorap, külah, aba (yün kumaş), örtü ve eldiven imal edilirdi. Bunun yanı sıra Bingöl'de demirci, nalbant, dülger (marangoz), duvarcı, kalaycı ve boyacı gibi meslek erbapları da bulunmaktaydı.

   Görüldüğü üzere 122 yıl önce bölge insanımız, dönemin şartlarında mevcut imkânları, coğrafyanın bize sunduğu ve sahip olduğu değerleri en üst düzeyde kullanarak, el emeğine dayalı olsa da en azından kendi kendine yetebilecek ölçüde üretim yapma başarısını göstermiştir. Hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin yanı sıra taşı, toprağı ve ağacı bile kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmıştır. Yörede kilim, palas, seccade, keçe, eldiven, külah, çorap ve örtü gibi ürünlerin imal ediliyor olması yoğun bir koyun-keçi yetiştiriciliği ve pamuk üretiminin yapıldığına işarettir. Topraktan kaplar, ağaçtan kaşık ve desti ile taştan dibek imalatı, insanımızın ekmeğini, tabir yerindeyse, taştan çıkardığını göstermektedir.

   Sonuç olarak o insanların torunları olarak bizler, modern çağın bize sunduğu imkânlar nispetinde; doğamızın, coğrafyamızın ve toprağımızın bize cömertçe bahşettiklerini en verimli şekilde değerlendirmeliyiz. Son yıllarda Bingöl'ün bir tekstil şehri olma yolunda emin adımlarla yürüdüğüne şahit olmaktayız. Yine Bingöl'ümüze kazandırılan SÜTAŞ Fabrikası'nın şehrimize ve ülkemize sağlayacağı katma değer şüphesiz tartışılmaz bir boyuttadır. Bu katma değerin başında Bingöl'de küçük ve büyükbaş hayvanın sayısında meydana gelecek artış olacaktır. Hayvan sayısındaki bu artış elbette ham maddesi yün ve deri olan sanayiye ivme kazandıracaktır.

   122 yıl önce koyun ve keçi kılından kilim, palas, seccade ve sair ürünleri imal eden atalarımız acaba bugün yaşıyor olsalardı bu teknoloji ve hammadde olanaklarıyla beraber Bingöl'e bir halı ve kilim fabrikası ya da bir deri fabrikası kurar mıydı kurmaz mıydı? Cevabını siz değerli okurlarıma bırakıyorum.

Doç. Dr. Muhammed KÖSE

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_61616)
03 Eylül 2020 Perşembe 12:03
Saçma span bir yazı..boğanın altında buzağı aramaktaktan başka birşey değildir. Yine bir pro akp ve osmanlı ........ı.çok saçmalamışsın....
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın