KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
29 Mart 2024 Cuma
4 °C Kısmen güneşli
Yılmaz Ekinci
yekinci07@hotmail.com

Afrika, Yeni Dünyanın Deney Laboratuvarı Olmasın!

19 NİSAN 2020 PAZAR 13:44
11
7939
0
AA aa

Afrika;  herkesin gidip görmek istediği, fakat çok az kimsenin görebildiği bir kıta!..

Beyaz adama göre “kara kıta” bana göre ise “efsunlu bir kıta”.

Beyaz adama göre tarihi ve uygarlığı olmayan bir kıta, bana göre ise insanlığın beşiği olan bir kıtadır.

Afrika deyince birçoğunun aklına gizemli Mısır uygarlığı gelir. Bu tamamlayıcı bir tasvir olabilir, fakat tek başına eksik bir tasvir olmaya mahkûmdur.

Beyaz adama göre batı uygarlığının tarihini Afrika'dan çekip çıkartırsanız geriye sadece “karanlık bir çağ” kalır.

Oysa Afrika bir zamanlar siyahi insanın cennetiydi.

Bir gün beyaz adam geldi, Afrika kıpkızıl akan bir denize dönüştü.  

Beyaz adam ile birlikte yeryüzünde ne kadar ayrıştırıcı kimlikler varsa buraya taşındı. 

Gelişmiş/ gelişmemiş, medeni/ilkel, siyah/beyaz, İsevi ve pagan…. ve ne kadar ayrıştırıcı kimlik varsa onlarla birlikte bu topraklara geldi.

Verili kimlikleri (fıtri) hısım olarak değil, hasım olarak gördü.

Afrika, beyaz adamın kafasında hep “kara kıta” ve “kara kutu” olarak bilindi.

Oysa bugün batı medeniyetinin altında “kimlerin alın teri var ?” diye sorarsanız, göze ilk görünen siyahi insanın alın teri olduğudur.

Afrikalı bir yazarın dediği gibi: “Beyaz adam, bizim topraklara geldiklerinde onların ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda, bizim elimizde İncil onların elinde topraklarımız kaldı.”

Afrika,  köklerinden koparılan yerlilerin gözyaşlarının aktığı bir kıtadır.

Afrika deyince, kadim zamanlardan beri kendi topraklarında yaşayan siyahi insanların haksızca ve zalimce dünyanın değişik yerlerine sürgün edildiği topraklar akla gelir

Bir insanın doğduğu toprakları terk etmesi ve ondan kopartılması kadar acı bir şey yoktur yeryüzünde

Afrika benim gözümde ilk hicret eden Müslümanların uğradıkları topraklardır.

Özgürlüklerine düşkün ve sözlerine güvenilir adil siyahi Habeşlilerin yaşadıkları bir kıtadır.

Afrika benim gözümde asırlar boyu her yıl şenlikler eşliğinde onarılan Timbuktu Camisi'dir.

Afrika seyyah İbn Batuta'nın, sosyolojinin ilk babası İbni Haldun'un, beyaz adamın yüzüne haykıran Fransız Fanon'un ve Kökler dizisi kahramanı Kunta Kinta'nın doğduğu topraklardır.

Afrika; Amerika kıtasında Malcolm X'dir, Küba'da Che Guavera'dır, Güney Afrika'da beyaz adama demokrasi dersi ile ders veren büyük lider N. Mandela'dır.

Afrika homojen dünya kültürüne meydan okuyan tek kıtadır.

Afrika kıtası kadar kendi içerisinde farklı iklim kuşaklarına sahip dünyada ender bir kıtadır.

Afrika, dünyanın florası ve faunasıdır.

Afrika'nın olmadığı bir dünya, renksiz bir dünyadır.

Afrika kuzeyde ezandır, güneyde çandır ve ekvatorda siyahi pigme insanların dillerinde söylenen pagani kültürdür.

Afrika, uzaklarda sesi duyulan, fakat gidilip şenliğine katılmayan gariban bir insanın düğün evidir.

Onun için insanlığın zihninde hep “meçhul topraklar” olarak iz bırakır…

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın