KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
29 Mart 2024 Cuma
15 °C Kısmen güneşli
Hasan Berdibek
hasanberdibek@hotmail.com

Afetler, tedbirlerden güçlü değildir...

13 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE 17:48
19
8930
10
AA aa

Deprem bölgemizin en büyük gerçeklerinden birisidir. Tüm gerçeklerde olduğu gibi bu gerçeği görme konusunda da sıkıntılıyız toplum olarak. Baştan belirtmek isterim ki ben bir deprem uzmanı değilim. Sadece toplumun depreme karşı hazırlıksız olmasından dolayı rahatsızlık hisseden bir vatandaşım. Öyle stratejik derinlikli bir yazı olmasını beklemeyin. Yüzeysel olarak bazı noktalara değinip geçeceğim. Kimse aptal değil ya. Ben konuyu açacağım ilgisi olan araştırıp gerekenleri yapacak. Eksikliklerini giderecek. Her şeyin tabakla önünüze gelmesini istediğini biliyorum. Ama maalesef öyle olmayacak.

Öncelikle yetkililerden yana sürekli olarak şikayet eden bizlerden kaçımızın evde çıkışta hazırda bekleyen bir deprem çantası var? Deprem gerçeğini biliyoruz. Yetkilileri bu konuda tedbir almaya davet ediyoruz. Ama can bizim canımız illa başkası koruyacak diye bir kaide yok. Eğer sorumlular sorumluluklarını yerine getirmiyorsa bizler de kendi önlemlerimizi alıp günü geldiği zaman da sorumluluğu gerçek sahiplerine, ehil kişilere teslim ederiz.

Depremde bizler için bir toplanma alanı belirlenmemişse, toplanma alanlarımızın yerinde AVM, veya başka bir yapı yapılmış ise bizler kendimiz bir toplanma alanı belirleyeceğiz. Ben kendim ve ailem için bir toplanma alanı belirlemiş durumdayım örneğin. Sizler de sadece 1 dakikanızı ayırıp bağlı bulunduğunuz aile whatsapp gruplarında deprem anında toplanılacak alan üzerinde bir karar alabilirsiniz.

Deprem konusunda gerekli eğitimlerimiz yok. Tecrübelerimiz olsa da eğitim farklı bir boyut. Peki, eğitimi nerden alabiliriz? Şunu açık yüreklilikle söylemeliyim ki ilimiz AFAD kurumu deprem olmadan da her yıl sürekli olarak deprem, sel, yangın gibi doğal afetler konusunda eğitimler vermektedir. Aktif olarak muhabirlik yaptığım dönemden de biliyorum. AFAD Müdürlüğünün eğitim vermediği kurum yoktur. Bunun yanında çocuklara okullarda sürekli bir eğitim vermiştir. Ve siviller içinde birçok gönüllülük projesi yapıp eğitimler vermiştir. Ki ben de bu gönüllülük programlarına başvurduğumdan dolayı biliyorum. Sizler de bu tür eğitimlerden faydalanabilirsiniz. Özellikle pandemi sürecinde çalışmayan arkadaşlar bu şekilde vakitlerini değerlendirerek memlekete afet anında faydalı bir şey yapma imkanı bulacaklardır.

Yakın zamanda yaşanan Karlıova depremi ise birçok konuda bizlere ışık tuttu. Herkes Bingöl'ü depreme hazırlıksız sanarken, AFAD Müdürlüğü deprem sabahında nerdeyse çadırsız ev bırakmamıştı. Gerçekten de eşine az rastlanılır bir durumdu bu. Deprem sonrasında bizzat Yedisu ve Karlıova'nın depremden en çok etkilenen köylerine gittim. AFAD tarafından kurulan konteynerleri gördüm. Köylülerle konuşup yapılan hizmetlerin yeterliliği hakkında düşüncelerini sordum. Gerçekten de şaşırtıcı bir biçimde herkes hizmetlerden duyduğu memnuniyetleri dile getiriyordu. AFAD Müdürü Mehmet Emin Boğatekin'in kendilerini sürekli ziyaret ettiğinden, her eksikleriyle deprem süresi boyunca bizzat ilgilendiğinden bahsettiler. Bingöl'de bir kurum müdürü hakkında böyle şeyleri vatandaştan duymak zordur normalde ama AFAD Müdürü afetzede vatandaşların gönlünü kazanmayı bilmişti. Tabii ki bu süre zarfında bazı aksaklıklar yaşanmıştı. Kızılay tarafından dağıtılan yemeklerin yetersizliği, ihtiyacı olmayan kişilere çadır dağıtılması gibi hususlar gündeme gelmişti. Ama tüm bunların hiçbirinde AFAD'ın adının geçmemesi gerçekten emin ellerde olduğumuzun göstergesidir. Diğer kurum müdürlerinden de kendi alanlarında aynı çalışkanlığı ve hassasiyeti beklediğimizi belirtmek istiyorum.

Deprem hassas bir konu. Eğer ilgili kurumlar duyarlı davranmıyorsa bizler bireysel olarak kendi hazırlığımızı yapalım. Hayatlarımızı kimsenin insiyatifine bırakmak zorunda değiliz. Teslimiyetçi bir toplum olsak da, öldükten sonra ya da yakınlarımızı hemşerilerimizi kaybettikten sonra kimseyi suçlamak bizlerin acısını hafifletmez. Bilinçli hareket etmeyi öğrenmeliyiz. Özellikle eğitimcilerimizin çocuklara bunları aşılaması lazım. Anne babası öğretmiyorsa ben öğretemem demek de teslimiyetçi bir zihniyettir. Ve bu zihniyet de teslimiyetçi bir zihniyet yetiştirir. Çocuklarımızdan başlayarak bilinçlendirelim. Son günlerde sık kullanılan “Hiçbir virüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir” sözünü hiçbir afet de alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir diyerek değiştirerek sizlere söylüyorum.

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_63498)
20 Ekim 2020 Salı 15:47
'Afetler, tedbirlerden güçlü değildir.' ibaresi niyeti iyi lakin maksadı aşan bir ifadedir. İyi niyet olarak algılamamdaki husus, fiziki etüdü yapılmış sağlam mekanda kavi yapılar yapmak, tedbiri elden bırakmamak, kurallara harfiyyen uymak olarak anlamaktır. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki insanlar bazen ne kadar tedbir alırlarsa alsınlar deprem, tsunami, toprak göçmesi, ağır salgın hastalık gibi felaketler karşısında aciz durumlara düşebiliyor. Nitekim Endonezya açıklarında meydana gelen tsunaminin tahrip kuvveti, zararı engelleme kuvvetinden daha zayıf değil.Söz Gayretullah'a dokunuyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62339)
21 Eylül 2020 Pazartesi 08:32
Öncelikle ilin sorunu adına böyle bir yazının gündeme taşınması ve halkın dikkatinin çekilmesi ,eğitimin olası bir afette ne kadar önemli olduğunu öğretmesi yerinde ve önemli bir hatırlatma olmuş.Öncelikle sizleri bu tespitleriniz ve yazıyı kaleme aldığınız için yürekten kutluyorum.Kim yazarsa yazdın
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62338)
21 Eylül 2020 Pazartesi 07:52
Öncelikle ilin sorunu adına böyle bir yazının gündeme taşınması ve halkın dikkatinin çekilmesi ,eğitimin olası bir afette ne kadar önemli olduğunu öğretmesi yerinde ve önemli bir hatırlatma olmuş.Öncelikle sizleri bu tespitleriniz ve yazıyı kaleme aldığınız için yürekten kutluyorum.Kim yazarsa yazsın eğer toplumsal bir gerçekliği dile detirmişse bizim bu gerçeğe destek olmamız gerekiyor.Geçmişte Bingöl'de yaşanan afetler den dolayı yüzlerce insanımızı kaybettiğimizi, Bunlardan dersler çıkartarak gerekli tedbirlerimizi almazsak hala can kayıpları yaşamaya devam edeceğimizi unutmayalım.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_61410)
27 Ağustos 2020 Perşembe 21:25
Basari varsa eger bu bir ekip isidir, bircok faaliyet yapan bir kurumun tum basarisini sadece bir kisiye mal etmek her seyden once azimle kararlilikla fedakarca calisan personellerine haksizliktir. Bu arada reklamin iyisi kotusu olmaz demissiniz yazarr beyy..
Misafir Kullanıcı (@Misafir_61030)
16 Ağustos 2020 Pazar 15:40
Küçük bölgecilik oyunları. Memleket ne çektiyse ..................... gibi ailelerin ve bölgelerin küçük akıllı bölgecilik oyunlarından çekti. M. emin boğatekin iyi mi kötü mü bilmem onu güzellemek için yazdığın bu yazıda bölgecilik siyasetidir. Ama depremde boğatekinin durumu mahfuz ettiğini deprem bölgesine giden herkesten duydum. Herkes rahatsız oldu adamdan. İşi bilmediğini ve eline yüzüne bulaştırdığını biliyoruz. 10 yıldır yapıyor ayrıca bu ne koltuk sevdasıdır? kenara çekil yeni insanlara zemin aç diyecemde memlekette herkes koltuk sevdalısı
Misafir Kullanıcı (@Misafir_61235)
20 Ağustos 2020 Perşembe 21:53
@Misafir Kullanıcı Hasetinden çatlayan bir bölgecinin durumu direkt olarak bölgecilik olarak anlaması ne manidardır. Yazar burada afetler için bölgecilik yapmadan insanları önlem almaya davet etmiş. Ama sizin aklınıza ilk gelen koltuk olmuş. Bölgecilik siyaseti yapanlar tam olarak genç ve Solhan yöresi insanlarıdır. Ne yazık ki tüm Bingöl'e hakim olma arzuları var. Oysa işin ehli olan kim ise nereli olduğu hiç mühim değildir. Tabi size bunu anlatacak değilim. Sizler herkesi kendiniz gibi sandığınız için yazarı bölgecilik ile suçlamışsınız. Yazar bölgeci değil gayet de insancıl yaklaşmış duruma.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_61014)
15 Ağustos 2020 Cumartesi 16:36
AFAD afetler konusunda bir çok resmi ve özel kuruma eğitim verdi. Bingöl deprem konusunda en tehlikeli bölgede bulunmasına rağmen afetler konusunda eğitim seviyesi yükseldikçe bir vurdum duymazlık var. Toplum her şeyi paraya indirgemiş. Para varsa herkes katılıyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_60968)
14 Ağustos 2020 Cuma 16:11
Afad Müdürü Emin Bey'in kurum için yapmış olduğu çabalar ortadadır. Müdürümüze her daim başarılar diliyorum ...
Misafir Kullanıcı (@Misafir_60950)
13 Ağustos 2020 Perşembe 18:35
Aslinda basta belirtmis oldugunuz durum Turkiye'nin sosyolojik bir sorunudur. Herseyi baskalarindan bekleme ihtiyaci ve sonuc itibariyle baskalarini suclama gudusu, bununda toplumda karsilik bulmasi ' evet yetkililer suclu' peki sen neler yaptin neden önlemini almadin? sorusu sorulmadigi icin, unutuldugu icin, adamlar hakli:) sizinde hatirlattiginiz gibi caniniz sizlere ait, bu her konuda boyledir tabiki ( maliniz sizlere ait, sagliginiz sizlere ait, egitimiz sizlere ait...) bizim onemsemedigimizi baskalari bizim icin neden onemsesinki. Kaleminize kuvvet.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_60948)
13 Ağustos 2020 Perşembe 18:21
Mehmet Emin Müdür sadece kurumsal çalışmalarıyla değil, toplum içerisindeki duruşu, yardımseverliği, arabuluculuğu, güler yüzlü oluşuyla da önemli bir figürdür. Az bölgesinden oluşu belirli kesimleri rahatsız etse de yıllardır duruşundan taviz vermemiş bir idarecidir. Ne adı skandallara ne de yolsuzluklara karışmış temiz bir idarecidir. Bingöl için önemli bir figürdür. Başarılarının devamını dilerim.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın