KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
20 Nisan 2024 Cumartesi
10 °C Parçalı bulutlu
Bünyamin Bayram
binbay12@hotmail.com

Abartılı Kaygılar Bizi Eğitimden Ödün Vermeye Götürmemeli

05 EYLÜL 2020 CUMARTESİ 10:19
4
5245
0
AA aa

Bilindiği gibi corona virüs salgını nedeniyle okullar, 31 Ağustos tarihinde uzaktan eğitim ile açıldı ve 21 Eylül'de yüz yüze, aşamalı ve seyreltilmiş (hibrit model) bir şekilde devam edecektir inşallah.

Aileler ve mahalleler çocuklara yetmez oldu, çoçuklar okullarını ve öğretmenlerini, öğretmenler de çocukları özledi. Corona virüs salgını hayatı, ebeveyn ve çocuklar için zorlu bir sürece soktu. Şimdi okula dönüş heyacanı var, ancak herkesin aklında hala bazı sorular duruyor.

Pandemi nedeniyle, Dünyada yaklaşık 1 Milyar öğrenci hala okula gidemiyor. Okulları kapalı olan toplam 134  ülkeden 105'i okulları yeniden açma tarihini belirlemiş, bunlardan 59'u okulu açmış durumda. Sürecin zorluğu ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Ülkeler eğitim, halk sağlığı ve sosyo-ekonomik etkenlerin fayda ve risklerini analiz ederek en uygun kararı vermenin gerilimini yaşamaktadırlar.

Elbette önce öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sağlığı, ancak tüm önlemler alınarak okullarda sağlık koşulları uygun hale getirilmeli, aksatılmadan ugulanmalı, çocuklarımız okul ve öğretmenlerle bir araya gelmelidirler.

Uzaktan eğitim, artık kaçınılmaz bir durum olarak aktif ve yüzyüze eğitimin yanında, tamamlayıcı bir uygulama olarak, eğitimde yeni ve geliştirilebilir bir uygulama formatıyla devam edecek görünüyor.

Öğrenci ve öğretmenin, sosyal-kültürel ve eğitsel etkileşim halinde olduğu sınıf-ders ortamının yerini elbette okul dışı ortamlar dolduramaz. Özellikle öğretmenin o anlamlı bakışını, şefkatli dokunuşunu, oturmasından tutun da konuşmasına kadar olan tüm davranışlarındaki rol modelliğinin ve özellikle ders ortamını en etkin biçimde organize edişinin yerini elbette hiçbir araç ve yöntem tutamaz.

Ancak, bu ve sonraki yüzyılda online ve uzaktan eğitim, kaçınılmaz bir olgu olarak okulun yanı başında onun bir parçası olarak devam edecektir. Bu nedenle, abartılı korku ve algılar nedeniyle eğitimden ödün vermeden, seyreltilmiş ve aşamalı modellerle, (harmanlanmış) ve gelişmelere göre esnek bir plan doğrultusunda, haftada bir gün ve üç –beş çocukla da olsa yüzyüze eğitimi uzaktan eğitim ile birlikte sürdürme kararlılığımızı ortaya koymalıyız. Okul çocukların öğretim ihtiyaçlarını gidermenin yanında, sosyal ve duygusal gelişimlerini de sağlayan bir ortamdır. Bu nedenle okul ortamındaki yüzyüze eğitimden asla vaz geçilmemelidir.

18 milyon öğrencinin bir yıl kaybı, 18 milyon yıl kayıp anlamına gelir.

İsrail, yetersiz önlem ve gerekli tedbiri almadığı için iki haftada ikinci dalga ile karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle tedbirler yeterince alınarak yüz yüze eğitime geçilmelidir.

Covid 19 virüsünün hızlı yayılma özelliğine karşı, can kaybı oranın çok düşük olması ve özellikle de kronik hastalığı olanlar üzerinde daha çok etkili olması, bize açılım fırsatları vermektedir.

Bakanlık bu nedenler sınıf geçme yönetmeliğinde değişiklikler yaparak, kronik hasta veya yakını olanların, uzaktan eğitimlerini yeterli görmüştür. Ayrıca, hijyen ve temizlik genelgeleri yayınlanmış, pandemi dolayısıyla yapılacak eylemler, yayınlanan klavuzlarda açıklanmıştır. Bu bilgiler ışığında yolumuza devam etmeliyiz.

Okullar, maske, fiziki-sosyal mesafe ve hijyene kurallarına uydukları takdirde, aşamalı ve seyreltilmiş modelle ve esnek bir biçimde eğitim sürdürmek mümkün olacaktır. Tüm önlemler alınarak okul eğitimi bir biçimde sürdürmelidir. Aksi durumda öğrenme ve psiko-sosyo gelişim kayıpları artacaktır.

Pandemi ile birlikte devreye giren uzaktan eğitim uygulamalarında büyük mesafeler aldık, ancak yapılan araştırmalar, 6 milyon öğrenci grubunun, uzaktan eğitime erişimediği tespit edilmiştir. Özellikle kırsal kesim ve sosyo-ekonomik olarak geri kalan aile çocuklarının, internet ve online desteği sağlayan araç yoksunluğu nedeniyle eğitime erişemediği tespit edilmiştir. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliğini bozan ve eğitimden yararlanmada eşitsizlikleri artıran bir unsur olarak görülmelidir. Ayırca, öğrencilerin kendi başına bireysel olarak öğrenimlerini sürdürmedeki yetersizlikleri, evde verimli çalışmayı sağlayan öğrenme becerilerinin eksikliği ve aile ortamının elverişsizliği gibi nedenlerle de, öğrencilerin büyü bir kısmının uzaktan eğitimi verimli kullanamadığı anlaşılmıştır.

Uzaktan eğitimde EBA'ya ulaşım sağlayamayan, evlerinden uzaktan eğitim alamayan öğrencilerin yararlanması için Bakanlık 81 ilde bin 420 adet “EBA eğitim destek noktaları” kurdu. Öğrenciler bu destek noktalarının nerelerde olduğunu da bakanlığa bağlı okul ve kurumlardan öğrenilebileceklerdir.  Bu destek noktalarında öğrenci giriş ve çıkışlar yığılma ve çakışma olmayacak şekilde planlandığı bakanlık tarafından duyuruldu, temennimiz aksatılmadan yürütülmesidir.

Biz eğitimciler öğrencilerin bireysel ve kendi öğrenimlerini sürdürme becerilerinin geliştirilmesini hep önerdik ve maalesef okullar bu konuda çok başarılı olamadı. İşte uzaktan eğitim bize bu fırsatı sunuyor. Bu nedenle uzaktan eğitimi küçümsenmemeli ve etkin kullanılmalıdır.

Türkiye uzaktan eğitim uygulamalarında dünyada önde gelen ülkeler arasında yer almaktadır. Bütün mesele bundan etkin bir şekilde yararlanabilmedir. Okul-aile ve öğrenciler bu konuda daha bir yetiştirilmeli ve geliştirilmelidir. Bütün mesele öğrncilerin bu sistemi benimsemeleri, öğrenim hayatlarının bir parçası haline getirmeleri, velilerin destek ve yardım imkan ve becerilerinin geliştirilmesidir. Öğrencilerimiz, Uzaktan eğitim, EBA TV, internet üzerinden ve canlı öğretmen derslerini EBA alt yapısı veya açık kaynaklı diğer platformlar (Zoom, Skype, Mikrosoft Teams, vb.) aksatmadan sürdürmelidirler.

 BAZI ÖNERİLER

Uzaktan eğitim derslerini de kapsayan “Kazanım değerlendirme” çalışmaları yapılarak online eğitim sistemi daha bir etkin kılınmalıdır.

Okullarımızın bütçeleri genellikle aileler üzerinden ,okul aile birliklerince yürütülüyor, ailelerle bir süredir görüşemeyen okullar, bu bütçeden de yoksun kaldılar. Temizlik malzemeleri ve hijyen için gerekli finansmanın bakanlıkça tüm okullara sağlanması gerekiyor.

Merkeziyetçi bir anlayışla tüm illeri kapsayan kararlar doğru sonuçlar vermeyecektir. Her okul ve ilin kendine özgü bir salgın yaygınlığı ve iklimi söz konusu, genel ilkeler, yönlendirmeler merkezden yapılmalı, ama il pandemi kurulları ve valilik devreye alınmalıdır.

Anlaşılan uzun bir süre kontrollü bir yaşam sürdüreceğiz, bu nedenle aşırı kontrol ve kurallar, çocukların psikolojisini bozabileceği ve okuldan soğutacağı göz önünde bulundurulmalı, buna göre öğrencileri hayattan ve okuldan bıktırmayacak tatlı ve esnek bir yol izlenmelidir.

Avrupa ve OECD ülkeleri ortalamasının çok altında olan % 8 olan özel okullar bu süreçle birlikte çoğu yerde sürünüyor veya dökülüyor, özel okul öğrencileri yeniden teşvik kapsamına alınmalı

Su ve kişisel hijyen alanları açılan okulların önemli bir tarafını oluşturur. Okul yöneticileri, el yıkama, dirseğin içine öksürme ve hapşırma gibi solunum yollarıyla ilgili kurallar, fiziksel mesafe önlemleri, bina içi temizlik prosedürü, hijyen ve güvenli yiyecek alanlarını oluşturma çalışmaları aksatılmamalıdır.

Bu süre içerisinde  çocuklarda yaşanan öğrenme açıklarını ve kayıplarını gidermek için ekstra desteğe ihtiyaç var. Telafi dersler olabilir, bilgileri tazeleme, eksik bilgileri giderme, okul sonrası programlar ve ev ödevleri vb. çalışmalar harmanlanarak sürdürülebilmelidir. Bakanlık da bu konuda gerekli bilgilendirmeleri ve yazışmaları yapmış durumda olduğunu açıkladı.

Bazı öğrenciler evde odaklanma güçlüğü çekebilir veya huzursuz olabilir destek verilmeli

Çocuğun öğretmeniyle iletişime geçilmeli, çocuğunuz, bir aile  bireyin kaybı ya da salgına bağlı anksiyete artışı gibi belli zorluklar yaşıyorsa, bu konuda onları bilgilendirmek gerekiyor.

Çocuğun okul moduna dönmekte güçlük yaşaması da söz konusu olabilir, aileler destekleyici ve koruyucu bir ortam oluşturun. Çocuğun sorularına ve duygularını ifade etmesine olumlu tepki verin, böyle durumlarda çocuğun kendisini endişeli ve sinirli hissetmesinin normal olduğunu kendisine söyleyin.

Evde hayatı eğlenceli kılmak da önemli, yemek saatleri, oyun veya kitap okuma saatlerine ve günlük aktivitelere dahil ederek, öğrencinin hayatını eğlenceli kılmasına yardımcı olunmalıdır.

Deneyimlerden yararlanmak ve destekler alabilmek için diğer ebeveynlerle bağlantı kurmak amacıyla bir veli grubu veya sosyal gruba katılmak da mümkün olabilir.

Tüm ailelerin, öğretmen ve öğrencilerin eğitim-öğretim yılınını huzurlu ve başarıl geçirmelerini dilerim.

Sevgi ve saygılarımla.

 

Bünyamin BAYRAM

Maarif Müfettişi

Eğitim ve Denetim Uzmanı

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın